topbella

27 Kasım 2014 Perşembe

Çocuklarda saldırganlık


  Saldırganlık küçük çocuklarda bir tepki şeklidir,fiziksel bir tepkidir.Bu tepki her zaman ortaya çıkmaz,bir nedeni vardır.Saldırganlıgın çeşitleri bunlardır:
 1-Sözel saldırganlık(4-5 yaşlrında sözel saldırganlık ortaya çıkar)
 2-Fiziksel saldırganlık(Fiziki güc kullanarak başkalarına zarar vermesi şeklinde ortaya çıkar)
 3-Pasif saldırganlık(Başkalarını rahatsız etmek,somurtmak,pasıf engelleme,kasıtlı beceriksizlik,kasıtlı unutma,engelleme,erteleme şeklinde olabilir)
 4-Aktif saldırganlık
  Saldırganlıgın nedenleri:
 -Dil gelişimi aşamasında olan çocuk kendini iyi ifade edemedigi için,etrafındakı insanlar tarafından anlaşılmadıgı için saldırgan olabiliyor;
 -Çocuk yapmak istedikleri konusunda sürekli engelleniyorsa saldırgan ola biliyor;
 -Aile içerisindeki sorunlar,ilgi ve sevgi yetersizligi çocugun salşdırgan davranmasına neden olabiliyor;
 -Ailenin bazen çok otoriter,bazen de aşırı hoşgörülü olması çocukta saldırganlıg davranışları oluştura biliyor;
 -Çocugun çevresindeki degişiklikler,anne-baba boşanması bu davranışlara neden olabiliyor;
  Bebeklik döneminde aktif saldırganlık ön plandadır.Bebek ihtiyacları karşılanmadıgı zaman öfkelenir,aglar,elini ,kolunu, ayagını saga-sola atar,morarır.Ayaklandıgı zaman oyuncaklarını atar,arkadaşlarına,yakınlarına vurar,ısırır,bagırır ve bu şekilde tepkisini gösterir.Zamanla bu saldırganlık yatışa da bilir,arta da bilir.Bunu anne-baba ve yakınları belirler.Çünki yenidogan küçük bebek güven duygusunu annesinden alır.Güven duygusu ilk dogdugu günden gelişmeye başlar.Bebek annesine güvendigi kadar etrafındakı insanlara güven duyar.Bu güven duygusunu annesinin davranışları,onun ihtiyaclarını gidermesi oluşturur.Karnı acıkınca doyurulmaya,altı pislenince temizlenmeye,dokunsal temas,sevgi dolu bakışlara ihtiyac duyar bebek.Bu ihtiyaclar gecikmeden,zamanında yerine getirilirse anneye güven hisseder ve dolayısıyla kendini güvende hisseder.
  2-3 yaş dönemi,çocugun kendisinin ve dış dünyanın farkına vardıgı ve ögrenme,keşfetme isteginin dorugunda oldugu dönemdir.Kendisi yemek ister,oyuncaklarını kendisi almak ister,eşyaları karıştırır,koltuga belki 20 kez iner- çıkar,hoplar- zıplar.Eger aile çocugu engeller,her hareketini uyarır,çocuga zarar gelecek endişesi ile korumacı,müdaheleci davranırsa,çocugun güveni kırılır,dünyayı tehlikeli yer olarak algılar ve yeni girişimlerde daha temkinli olmaya çalışır.Anne-baba gerekli güvenlik önlemlerini alarak,çocugun anlamayacagı şekilde onu koruyarak ona kendini geliştirmek için alan sunmalıdır.Çocuk kendini yerlere ata bilir,saldırgan davrana bilir.Anne-baba bu durumda sakin kalıb,bazen yaşına uygun konuşmalar yapabilir çocuga,bazen de dikkatini başka yerlere odaklanmasını saglayarak,asla çatışmaya girmeyerek bu sorunlu dönemi atlatmaya çalışmalılar.
  Çocuklarda saldırganlıgı önlemek için önce saldırganlıga yol açan nedenleri iyi gözlemlemek lazım.Bunun için çocukla zaman geçirmek,onunla oyun oynamak,televizyon ve bilgisayar önünde geçirdigi zamanı kontrol etmek,hangi çizgi filmlerini izledigini bilmek iyi ola bilir.Çocukları saldırgan davranışlardan dolayı cezalandırmak dogru yol degil.En iyisi onu başka yönlere teşvik etmek,ödüllendirmek,ona kendini güvende hissettirmek,sevildigini hissettirmek,önemli oldugunu hissettirmektir.Çocugun saldırgan davranışları da görmezlikten gelinmemeli,tolerans gösterilmemelidir,cezalandırma yolu degil,"sevgi yolu" seçilmelidir...

21 Kasım 2014 Cuma

İbretli hikaye


  Abbasi halifelerinin beşincisi Harun Reşid,sarayının bahçesindeki bir gülfidanını çok begenir.Yapragı,kokusu,görünüşüyle dikkatini çeken gülü özel bakıma alması için bahçıvana emir verir.Bahçıvan gülün üzerinde titremeye başlar.Ancak sakınan göze çöp batar misali bir sabah gülün dalına konan bir bülbül,ne kadar yaprak varsa hepsini gagalayarak yere düşürür.Bahçıvan tek yapragı bile kalmamış gülün başında kala kalır.Bir süre sonra korku içinde halifenin yanına gelir:
  Sultanım der,üzerine titrediginiz gülün yapraklarını bir bülbül gagalayarak yere dökmüş,tek yaprak bırakmamış.
 Harun Reşid,telaş etmeden cevap verir:
  Üzülme efendi üzülme,bülbülün yaptıgı yanına kalmaz.
 Rahat bir nefes alan bahçıvan işine döner,bir gün bakar ki,bir yılan bülbülü yakalmış,yutmak üzere,otların arasında kayıp gidiyor.
 Heyecanla halifeye gelir:
  Sultanım der,bülbülü bir yılan yakalamış,yutarken gördüm.
 Sultan yine telaşsız:
  Merak etme efendi der,yılanın yaptıgı da yanına kalmaz.
 Bahçıvan işine döner,bir ara bahçede çalışırken otların arasında yılanı görür.Heme elindeki kürekle yılanı öldürür.
 Sevinçle halifeye durumu anlatır.
  Sultanım der,bülbülü yakalayan yılanı ben de bahçede küregimle öldürdüm.
 Harun Reşid yine de sakin:
  Bekle efendi bekle der,senin de yaptıgın yanına kalmaz.
 Nitekim çok geçmez bahçıvan hatalar yapar,yakalayıp halifenin huzuruna çıkarırlar,cezalandırılmasını isterler.Halife emir verir:Atın zindana.Hemen yaka paça zindana dogru götürürken geriye dönen bahçıvan şunları söyler:
  Sultanım der,bülbülün yaptıgı yanına kalmaz dediniz,onu yılan yuttu.Yılanın yaptıgı yanına kalmaz dediniz,onu ben öldürdüm.Şimdi benim yaptıgım yanıma kalmıyor,sen beni zindana attırıyorsun.Herkesin yaptıgı yanına kalmıyor da seninki mi kalacak?Demek sana da bir yapan çıkacak,öyle ise sen bana yapma ki bir başkası da sana yapmasın.Harun Reşid,dogru söyledin diyerek bahçıvanın salıverilmesini emreder...

20 Kasım 2014 Perşembe

Zihinsel engelli çocuklarla iletişim


  İletişim insan toplumu için çok önemli ve aynı zamanda günümüz koşullarında maalesef giderek zorlaşan bir faktördür.İnsan toplumu için iletişim yeme-içme-uyuma kadar önemlidir.Çünki iletişim bütün insani ilişkileri içine alıyor ve toplumun gelişmesi için çok önemlidir.İletişim bir insanın kendi başına gideremeyecegi ihtiyaclarını bir başkasının yardımı ile gidermesinde de çok önemlidir.
 İnsanlarla iletişim kurmak bir birini anlama sürecinde merdivenin ilk basamagı gibidir.Karşılıklı olarak konuşmak,yüz mimikleri,el hareketleri,ses tonu iletişimde çok önemlidir.Her yaş grubunun iletişim becerileri farklıdır.Yetişkin insanlarla iletişim kurarken ögüt verme tarzını kullana biliriz.Çocuklarla ise bu şekil iletişim gecerli degildir.Çocuklar ögüt dinlemeyi,suçlanmayı,sorgulanmayı sevmezler.Çocuklara kendilerini keşfetmek için ortam hazırlamak,kendilerini ifade etme imkanı saglamak,onları sabırla dinlemek,iyi bir ses tonu ile konuşmak gererekiyor.Çocuklarla iletişimde çocukların özelliklerini unutmamamk gerekiyor.Çünki çocukların kavramları anlama şekilleri,olayları yorumlama şekilleri,hayal dünyaları bambaşkadır.
  Engelli çocuklarla iletişim ise daha da zordur,biraz daha çaba,daha fazla fedakarlık ve sevgi gerektiriyor.Zihinsel engelliler bir başkasına hem fiziksel,hem duygusal,hem de düşünsel olarak bagımlı yaşamaktadırlar.Bu durumdan dolayı bazı hassasiyetleri vardır.Bu çocuklarla iletişim kurarken bu hassasiyetleri ön planda tutmak,daha hassas davranmak,hoşlanmadıgı hareketlerden, davranışlardan kaçınmak iletişimi kolaylaştırıcaktır.Zihinsel engelli çocuk zeka yaşının gösterdigi yaştadır;bunu unutmamak lazım.Zamanla büyür,anlar,bazı şeyleri unutur ve etrafına ona davranıldıgı şekilde davranır.Bu çocukların kendi ihtiyaclarını gidermeyi ögrenmasi önemlidir.
  Zihinsel engelli çocuklarla iletişimde oyun çok önemlidir.Oyun çocugun fiziksel ve zihinsel fonksyonlarının gelişimine,hayal gücünün gelişimine,yardımçı olur.Çocugun enerjisinin,arzu ve isteklerinin ortaya çıkmasına neden olur.Çocukla oynarken ona gereken kuralları,rolleri,cinsiyyetleri eglenceli bir şekilde ögretme imkanı buluruz.Engelli çocugun durumuna göre oyun şeklini ayarlaya biliriz.Resim çizmek,saklambaç,masal okumak,kumla oynamak,suyla oynamak,hayvan kuklaları göstererek hayvan seslerini taklit etmek,top oynamak ve s.yapıla bilir.Zihinsel engelliler genelde kendi ile "iletişim"içindedir.Oyun oynarken kendi başına degil,çevresindeki insanlarla alişveriş içinde olması yeni kurallar ögrenmesine yardımcı olacaktır.Çevresindeki insanlarla oynarken empati duygusu gelişcektir,yeni davranışlar ögrenecek ve uygulayacaktır.Oyunla birlikte becerileri gelişecektir...
  Bu kadar...Sevgiyle ve saglıkla kalın...

17 Kasım 2014 Pazartesi

Çocuk terbiyesinde altın kurallar


  ALLAH'ın(c.c)insanlara lütfettigi sayısız nimetlerden birisi de evlat sahibi olma nimetidir.Aynı zamanda her insanı da tertemiz ve berrak,işlenmeye hazır kiymetli bir mücevher suretinde yaratmıştır.Ve bu da her insanın iyilige de ,kötülüge de istidadının bulundugunu ve hangi inanç ve kültürden beslenirse o yöne dogru meyledecegini göstermektedir.Her insan ALLAH(C.C)tarfından ona bahşedilen donanımı egitim sürecinden geçirerek geliştirmek mecburiyyetindedir.Bu konuda da esas olan da anne-babadır.
  Her insasnın karakteristik yapısı çocukluk döneminde oluşmaya başlar."Agac yaşken egilir"diyen büyüklerimiz bunu vurgulamakta ve çocugun alacagı her egitime adapte olabilecek bir yapıya sahib oldugunu hatırlatmaktadırlar.Özellikle annelerin bu egitimde rolü büyüktür."Anne bir hammaddeden istedigi heykeli yontan bir heykeltıraştır"diye okumuştum bir yazıda...Çünki çocugu kemale yükseltebilecek olan da,bedbahtlıga yuvarlayabilecek olan da anne...
  Şimdi çocuk terbiyesinde dikkat etmemiz gereken kuralları sıralayalım...
 -Çocuklarla oynamak-Onlara oyun arkadaşlıgı yapmanın hem fiziki,hem de psikolojik faydaları vardır.Hem oyun, çocukların yaratıcılık ve hayal gücünü geliştirmede çok önemli bir ünsurdur.Çocuklarla oynarken onların zihinlerini olumlu yönde etkileyebilecek sözler kullanmak da çok önemlidir.
 -Yarışma ve saglıklı rekabet,dürüstce yarışma,çocuklarda kendine güven duygusunu geliştiriyor.Sorunlardan kaçmama ve zorluklarla mücadele ögretiyor.
 -Çocukların kişiligine deger vermek-hiç kimse kendisini bir hiç olarak görmekten hoşlanmaz.Ve bu kural çocuklar için de geçerlidir.Çocuglara saygı göstermek,görüşlerini almak,seçim hakkı tanımak,onlara kendilerini degerli hiss ettirmek onların kişiliklerinin saglamlaşmasını saglar.
 -Teşvik ve ödüllendirme yönteminin,ceza ve dayaktan daha olumlu sonuçlar verdigi yeterince netleşmiş durumdadır.Çocuk sınırları çok zorlarsa,ona küsülü ve dargın davranıla bilir,ama kısa bir süre için...
 -Hürriyetini zedelemeden çocukları kontrol etmek-çocukların terbiyesinde en önemli etken onların davranış ve yaşamlarını kontrol etmek ve kayıtsız kalmamaktır.Ebeveyn çocukların gidiş-geliş saatlerini,arkadaşlık ettigi kişileri kontrol etmek zorundadır.Böylece çocugun terbiyesini garanti altına almış olacaktır.
 -Güzel örnek olma-Anne-baba çocugun yanında konuştuklarına,kullandıgı kelimelere,yaptıgı hareketlere,davranışlarına dikkat etmek zorundadır.Kesinlikle yalan söylememeli ve yalan vaadlerde bulunmamalıdır.Konuşulan sözler ve davranışlar arasındakı çelişki çocugun güvenini sarsa bilir.Anne-baba kendi yapmadıgı davranışalrı çocugunun yapmasını bekleyemez.Dolayısıyla çocukların yanında yapılan davranışlar,söylenen sözler çok hassas ayarlanmalıdır.
 -Ev içinde ibadet için yer ayrılmalı,çocugun karşısında,onu görebilecegi yerde ibadet edilmelidir.Böylece çocuk o ibadete katılabilecek ve küçüklükten ibadetin önemini anlayacaktır...
  Bu kadar... Hayırlı evlatlar yetiştirme dilegile...

14 Kasım 2014 Cuma

Depresyon ve beslenme


  Son zamanlarda en çok duydugum kelimedir "DEPRESYON"...7den 77ye her kesin dilinde "depresyon"kelimesi, elinde"antidepresan"...Nedir bu "depresyon"gerçekten?
  Depresyon,belirtileri hayata karşı isteksizlik,hiç bir şeyden zevk alamamak,bir şey yapma isteginin olmaması gibi ruh halinin oldugu bir hastalık halidir.Depresyon aslında bir beyin bozuuklugudur.Depresyon hem vücudu,hem düşünceleri,hem de duygu durumunu etkileyebilen bir bozukluktur.
  Depresyon atık günümüzün en çok rastlanan ve en büyük problemlerinden biri olarak görülüyor.Agır hayat şartları,yaşanan ani travmalar,zorlu hayat şartlarına karşı direncli bir bünyenin olmaması,hızlı hayat tarzı...bunlar depresyon nedenleri arasında...Ama bir de çogumuzun bilmedigi neden vardır kı, bu beslenmedir...Şöyle ki,beynimiz ihtiyacı olan maddeleri yeteri kadar alamadıgında işlevlerini de tam anlamıyla yerine getiremiyor.Ve bu durum kendini ya hastalık şeklinde,ya da yorgunluk,huzursuzluk,mutsuzluk şeklinde gösterebiliyor.Şöyle söyleyelim,dengeli ruh hali için serotonin,nöroepinefrin,dopamin gibi nörotransmitter adı verilen maddelere ihtiyacımız var.Bu maddelerin sentezi için ise C,B6,D,NİASİN,FOLİK ASİT gibi vitaminler gerekiyor.B grup vitaminler beynin enerjisini saglayan reaksiyonlarda görev alır.Dolayısıyla B grup vitaminlere çok ihtiyacımız var.Demir ise dopamin sentezinde gereklidir.
  Yapılan araştırmalara göre depresyonlu hastalarda folik asit,B12,B6,çınko,magnezyum,omega-3 yag asiti gibi maddelerin düzeyleri düşük bulunmuştur.Dogum kontrol hapları ile depresyon arasında ilişkinin oldugu bir araştırmayla fark edilmiştir.Şöyle ki,dogum kontrol hapları nöradrenalinin ham maddesi olan tirozin düzeyini düşürüyor,B6 vitaminin düzeyini azaltıyor.Ayrıca adet döneminde de B6 vitamin düzeyinin azaldıgı araştırmalarda görülmüştür.Bu da kadınların erkeklere oranla daha fazla depresyonda olması nedenini açıklıyor.
  Omega-3 yag asidi dopamin ve serotonin gibi maddelerin sentezinde kullanılan ham maddedir.Omega-3 ve ya balık tüketimi demans ve Alzheimer riskini azaltıyor. Kefir ve yogurt içeriginde bulunan triptofan,magnezyum ve kalsiyumdan dolayı deoresyon riskini azalta bilecek yiyecekler arasındadır.
  Ne yapmamız lazım? Beslenme sadece vücudumuzu degil,beynimizi ve ruh halimizi de etkiliyor... Bu nedenle unlu,şekerli gıdaları azaltarak ve omega-3 içeren balık tüketimini,ceviz tüketimini ön plana çıkarararak,B grup vitaminlerini eksik etmeyerek,bol sebze ve meyve tüketerek depresyondan uzak duracagız...Dogru ve dengeli beslenerek kendimizi koruyacagız...
  Depresyondan uzak ve saglıkla kalın...

11 Kasım 2014 Salı

Çocugunuzun zeka türü hangisi?


  Eskiden tek zeka kavramından bahsedilirken,şimdi çoklu zekadan konuşuluyor.Şimdilerde 8 zeka türü oldugu kabul ediliyor.Çocugumuzun egitiminde zeka seviyyesinin yanı sıra,hangi zeka türüne sahip oldugu çok önemlidir.Aşagıdakı zeka türleri vardır:
 1-Sözel zeka
 2-Sayısal zeka
 3-Görsel zeka
 4-Müziksel zeka
 5-Bedensel zeka
 6-Sosyal zeka
 7-İçsel zeka
 8-Dogal zeka
  SÖZEL ZEKA kelimeleri etkili kullanma yetenegidir.Bu zekaya sahip çocuklar hikaye dinlemeyi sever,duygu ve düşüncelerini uzun cümlelerle aktarırlar.İyi yazarlar,iyi anlatırlar,kitap okumayı,kelime oyunları oynamayı severler.Konuşurken dil bigisi kurallarına uyarlar.İkna kabiliyyetleri çok güclüdür.Bu çocuklar konuşmayı ve birinin onları dinlemesini severler.Kelimelerle ve kavramlarla konuşurlar.Sözel zekaya sahip çockların konuşturulmaya çalışması faydalı ola bilir.Bu çocuklar daha çok yazar,gazeteci ve politikacı olurlar.
  SAYISAL ZEKA(mantıksal zeka,matematiksel zeka) sebep-sonuç ilişkisi kurma yetenegidir.Bu çocuklar "neden" demeyi severler,çok soru sorarlar."Bu neden","o neden","bu nasıl","o"nasıl","o zaman o birisi nasıl"...sorularını çok severler,yani olayları kategorize ederler.Olaylar arasında baglantılar kurmaya çalışırlar.Bu çocuklar hesap yapmayı,oyuncaklarını söküp içinde ne oldugunu ögrenmeyi çok severler.Ezber yetenekleri zayıftır.Nedenini anlayamadıgı şeyi akılda tutamazlar.Bu zekaya sahip çocuklar bilim adamı,matematikçi,bilgisayar programcısı ola bilirler.
  GÖRSEL ZEKAsı üstün olan çocuklar gördüklerini akıllarında daha iyi tutarlar.Bu çocukların yaşıtlarına kıyasla çizimleri daha güzeldir.Film ve slayt eşliginde ögrenmeyi severler.Resimli kitapları severler.Renklere karşı hassastırlar.Gördükleri her şeyi akıllarında tuta bilir ve sonra çize bilirler..Bu zeka türüne sahip çocuklar mimar,fotografçı ve dekoratör olabilirler.
  MÜZİKSEL ZEKAya sahip çocuklar ritim tutmayı severler.Nota,ses tonu,anenk,melodi gibi müziksel unsurlara karşı duyarlıdırlar.Müzik egitimleri olmasa bile,melodileri hemen akılda tuta bilirler.Müzik eşliginde çalışmayı ve ögrenmeyi severler.Tempo tutma,mırıldanma,ıslık çalma,eşlik etme sevdikleri şeylerdir.Bu tür çocuklar besteçi,orkestra şefi,söz yazarı,müzik ögretmeni veya danscı olabilirler.
  BEDENSEL ZEKA bir sorunu çözmek için,bir model oluşturmak için ve ya bir şeyler üretmek için bedenlerini,ellerini,parmaklarını kullanma yetenegidir.Koşmayı,zıplamayı,mimik ve jestleri kullanmayı ,bir şeyler ,inşa etmeyi severler.El becerileri iyidir.Taklit yetenekleri vardır.Bu tür çocuklar sporcu,aktör,heykeltıraş ola bilirler.
  SOSYAL ZEKA çevresindeki insanların duygularını,isteklerini,ihtiyaclarını anlama,ayırt etme yetenegidir.Bu zeka türüne sahip olanlar insanları tanıma konusunda başarılıdırlar.Liderlik özellikleri vardır.Yüzleri çok iyi okurlar.Analiz etme,degerlendirme kabiliyyetleri vardır.Bu tür çocuklar danışman,ögretmen ve siyasi lider olurlar.
  İÇSEL ZEKA kendini tanıma yetenegidir.Güclü ve zayıf taraflarınıfark etme,kim oldugu,ne yapmak istedigi,neleri yapıp,nelerden uzak durması gerektigini bilme kapasitesidir.Bagımsız olma,bir şeylerden ders almaya yatkındırlar.Bu çocuklar düşünmeye,oturup kafa yorarak fikir üretmeye teşvik edile bilir.Psikolog ola bilirler.
  DOGAL ZEKA türüne sahip çocuklar çevre,doga olayları,ekolojik unsurlara karşı duyrlıdırlar.Hayvan beslemeyi,toprakla ugraşmayı severler.Hava tahmin konularına ilgi duyarlar.Bu çocuklar astronomi,biyoloji,zooloji gibi bölümlere ilgi duyarlar.
  Zeka türleri hakkında bu kadar...Sizin çocugunuz hangi zeka türüne sahip?Çocugunuzun zeka türünü inceleyerek onu dogru yönlendire bilirsiniz...

10 Kasım 2014 Pazartesi

Kereviz yemegi ve ...faydaları


 Bu gün kereviz hakkında konuşmak istiyorum...Kerevizin kendine özgü aromasını ben çok seviyorum.Mevsiminde kereviz yemegini çok sık yaparım.Kerevizin faydalarını kısaca anlatmak istiyorum ...
  Kereviz zengin bir içerige sahiptir...Kerevizde protein,fosfor,demir,potasyum,kalsiyum,A,D,E,C vitaminleri bulunuyor.Tam bir vitamin deposu olan kerevizin kalorisi çok düşük oldugundan diyet yapanlar için rahatlıkla tükete bilecekleri bir besindir.100 gram kereviz sadece 16 kalori içeriyor.Kereviz antioksidan özelliginden dolayı da çok önemli bir bitkidir.
  Kereviz yüksek tansiyonu düşürmek için kullanılıyor.Kerevizin içeriginde bulunan ve kerevize özgü aromasını veren "phthalide"adlı bileşenin kasları ve damarları rahatlatarak kan akışını kolaylaştırdıgı bilinmektedir."Phthalide" stres hormonu olan "catecholaminler"in üretiminin azalmasına neden olarak damarların daralmasını önlemektedir."Phthalide"nin aynı zamanda kolesterolü de düşürdügü araştırmalarla kanıtlanmıştır.
  Kerevizde bulunan "apigenin ve ve luteolin" adlı flavanoidlerin kanser tedavisinde,özellikle pankreas kanseri tedavisinde tümörün küçülmesine neden oldugu kanıtlanmıştır.
  İdrar söktürücü özelligi olan kereviz vücutun toksinlerden temizlenmesinde,fazla suyun vücuttan atılmasında yardımcı olmaktadır.
  Bu kadar faydalı bir bitkiden bir yemek yapalım artık...:)
  Nasıl yapıyorum?Gereken malzemeler:
 1-1 adet Orta boy kereviz
 2-2 adet orta boy havuc
 3-2 adet orta boy patates
 4-1 adet orta boy sogan
 5-250 gram sıgır eti
 6-zeytin yagı
 7-tuz ve karabiber
 8-1 adet orta boy domates
 9-1 çorba kaşıgı salça
 10-üzeri için maydanoz
  Ben kereviz yemegini toprak tencerede yapıyorum.Toprak tencere benim fikrimce daha saglıklıdır.Toprak tencerede yapılan yemekler daha tatlı oluyor...
  Toprak tencereyi ateşin üzerine koyup zeytin yagı ilave ediyorum.İnce dogradıgım soganları ilave edip kavuruyorum...Kuşbaşı dogranmış ve önceden haşlanmış etleri ilave ederek kavuruyorum...Havucları küp küp dograyıp kavrulan soganın üzerine ilave ederek kavurmaya devam ediyorum...Daha sonra küp küp dogranmış patates ve kerevizleri ilave ediyorum...En son küp küp domatesleri ilave ediyorum...Domates de kavrulduktan sonra salça koyarak kavuruyorum ve etin suyunu ilave ediyorum...Yemek pişdikten sonra altını kapatıyorum ve kıyılmış maydanozları ilave derek 5 dakika dinlendiriyorum...5 dakika sonra yemegimiz servis için hazır...

4 Kasım 2014 Salı

Çocuklarda zeka gelişimi


  Hayatımızdakı en önemli şeylerden birisi çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamakdır her halde...Ve ya ben öyle düşünüyorum...Onlara iyi bir gelecek hazırlamak ve başarılı olmalarını saglamak için bir çok şey yapabiliriz. Onlar için yapabileceklerimizden birisi de zeka gelişimine yardımçı olmak,çocugumuzu iyi tanımak ve dogru yönlendirmektir.
  Çocugumuzun zeka gelişimine nasıl katkıda buluna biliriz?Çocukların zeka gelişimi hamilelik döneminden başlıyor.Anne kendi beslenmesine,saglık durumuna ve ruhsal haline dikkat ederek bebeginin saglıklı gelişimine katkıda buluna bilir.Hamilelik döneminden başlayarak bebekle iletişim kurmak,ona hitaben konuşmak,onu isteyerek beklemek saglıklı anne-bebek ilişkisinin temelini oluşturur.
  Dogumdan sonrakı ilk 3 yıl bebeklerin zeka gelişiminde çok önemli bir süreçtir.Bebekle zaman geçirmek,onunla gülmek,konuşmak,anlamasa bile hikayeler okumak,ona önemli oldugunu ve sevildigini göstermek de saglıklı gelişimine katkı olacaktır.Çünki bu dönemde bebek hızla etrafını keşf ediyor,kısa bir zamanda emeklemeyi,oturmayı,yürümeyi ve konuşmayı ögreniyor.Ve bütün bu gelişimlerin saglıklı ve zamanında olması için bebegin uyaranlara ihtiyacı vardır.Anneye güvenen ve ondan güc alan bebek etrafını daha saglıklı bir şekilde keşfetmeye fırsat bulacaktır.
  Anneler kadar olmasa da babaların da bebekleri ile zaman geçirmeleri önemlidir.Dogumdan sonra babanın da bebekle erken teması onların sonrakı ilişkilarine katkıda bulunacaktır.Babanın bebegini beslemesi,altını degiştirmesi,uyutması,onu sevmesi,öpmesi çocugun saglıklı gelişimi için önemldir.
  Bebeklerin diger,yani anne-baba dışındakı insanlarla da ilişki kurması zeka gelişimi açısından önemlidir.Farklı insanlardan alacagı uyaranlar ,farklı ortamlar çocugun sosyal gelişimi açısından,farklı ortamlara uyum saglamayı ögrenme açısından onun için fırsat olacaktır...

2 Kasım 2014 Pazar

Pancar salatası


  Bu gün kırmızı pancarı konuşmak istiyorum.Pancar kırmızı renginden dolayı antioksidan kaynagıdır.Yapılan araştırmalar pancarın saç dökülmesi,cilt hastalıkları,karaciger hastalıklarına iyi geldigini göstermiştir.Sindirim sistemini güclendiriyor ve hazmı kolaylaştırıyor,kabızlıga iyi geliyor,mide ekşimesini yok ediyor.Karaciger üzerine olan etkisinden dolayı şeker hastaları için faydalıdır.Anemi(kansızlık)problemi olanların pancar tüketmesi gerekir.Havuc suyu ile birlikte kullanıldıgında kısa sürede kan yapıcı etki gösteriyor.Kırmızı pancarın kaynatıb suyunu içtigimiz zaman idrar söktürücü etki gösteriyor.Böbrek taşı olan hastalar için bu çok önemlidir.
  Pancar maalesef az tüketiliyor.Ben pancarı borş yemeginde ve salata olarak kullanmayı tercih ediyorum.Bu gün sizinle yaptıgım pancar salatasının tarifini paylaşcam.Nasıl yapıyorum?
  Pancar salatası için gereken malzemeler:
 1-3 adet kırmızı pancar
 2-10 adet ceviz
 3-mayonez
 4-zeytin yagı 2 yemek kaşıgı
 5-2 diş sarımsak
 - Önce pancarları haşlayın ve sogumaya bırakın.Sonra rendeden geçirin.
 
 -Cevizleri kırdıktan sonra ögütün.
 -2 diş sarımsagı dövün.
 -sonra bu malzemeleri karıştırın ve üzerine mayonez ve zeytin yagı ilave edin ve iyice karıştırın.
 -salatayı servis tabagına alın üzerini ögütülmüş cevizle süsleyin. 

  Bu kadar...Afiyet olsun...

1 Kasım 2014 Cumartesi

Hayat ve bakış açısı


  "Hayat, bakış açısından ibarettir." Bir yerde okumuştum bunu... Bence bir insanın bakış açısını aldıgı egitim,anne babasının karakterleri, insanlarla olan ilişkileri,yaşadıgı olaylar şekillendirir.Bir insanın hayatında bakış açısı çok önemlidir aslında... Üzüldüklerimiz de ,sevindiklerimiz de bakış açımıza baglıdır çünki... İnsanlar farklı şeylere üzülür,farklı şeylerden mutlu olur...Aynı olaya bakarak farklı tepkiler veren insanlar görüyoruz etrafımızda.Örnegin,iki kişi arasında olan sorun onların hayata farklı bakış açılarının sonuçudur...
  "Hayatın bizim için ne anlam ifade ettigi,hayatın karşımıza neler çıkarttıgı ile degil,bizim hayatın karşısına çıktıgımız tavırla belirlenir;başımıza gelenlerden çok,bizim olanlara verdigimiz tepkilerle gelişir". Güzel söylenmiş ...Eger mutlu degilseniz,sürekli sıkıntı ve üzüntülerden kurtulamıyorsanız,hayata bakış açınızı degiştiriniz,hayata bakış açınızı başkalaştırınız.
  Bazı insanlar vardır ki,hayata hep olumsuzluk penceresinden bakarlar.Her zaman kötüyü,olumsuzu görür,içlerinde olumsuzluk biriktirmiş olurlar.İçinde sürekli olumsuzluk biriktiren birinin mutlu olması,olumlu tepkiler vermesi imkansızdır...
  Hayata olumlu bakan ,hep iyilik diler ve iyilik bulur...Çünki"Güzel gören,güzel düşünür;güzel düşünen hayatından lezzet alır."
  Bizi mutlu edecek bakış açısına sahipolma dilegile...